Bir binanın tüm katmanlarının ve bölümlerinin aydınlatılması nadiren gereklidir; ki zaten bazı kısımlar ya aydınlatma için uygun değildir ya da görüntülemeye elverişli değildir. Genel olarak, önemli yakın ile uzak gece-görüş bölümlerine odaklanmak doğru bir yaklaşım olacaktır. Bununla ilintili olarak, gözlemcinin uzaklığı, bakış açısı ve konumu mutlaka tasarım süreci boyunca göz önünde bulundurulmalıdır. Bütün binayı aydınlatmak yerine, üçgen alınlıklar , sütunlar, portikler veya nişler gibi seçilmiş mimari ve heykelimsi unsurları aydınlatmak genellik olarak daha iyi bir yaklaşım olacaktır.
Bu şekilde, binanın mimari motiflerini ve tekrar eden dekoratif şablonlarını ön plana çıkarmak için yapılan dış mekan aydınlatma, mimari detayların algısını ve takdirini artıracaktır. Aydınlatma planlaması yapılırken çapraz aydınlatma , yukarı doğru aydınlatma ve arka plan aydınlatma prensiplerinin hepsi göz önünde bulundurulmalıdır, ancak özellikle yukarı doğru aydınlatma ışık kirliliği ve çevreye yayılan ışık anlamında sınırlı ve kontrollü olmalıdır.
Tasarımlar görsel anlamda, ışık huzmelerinin sıkı kontrolü ile -mesela panjur ve perdeleme aparatları kullanarak- geliştirilebilir.